İş Dünyasında Ezberler Bozuldu
İş Dünyasında Ezberler Bozuldu
Pandemi sürecinde, yeni teknolojiye yeni çağ, yeni endüstri ve tüm bunların beraberinde, yeni insan düşüncelerinin de birbirine karışması gibi, aynı zamanda da ayrışması ortaya çıktı.
Karışıklık şuradan başladı; öncelikle, tüm iş hayatımız, tüm ticari hayatlarımız kurumsallık adı altında, görkemli plazalarda, şirketlerin içerisinde toplantılar olarak yol alıyordu. Bunun için şehirler arası seyahatler yapmak gibi zorunluluklarımız vardı. Bir saattik toplantı için 2 saat ya da 3 saatimizi uçakta, havaalanında harcıyorduk. Bir günümüz, bir saatlik toplantı için gidiyordu. Eğitim için, beraberinde birçok kişi şirkette çalışmak zorundaydı. Personel, yol, yemek gibi harcamalar olduğu kadar, yollarda trafik sıkıntısıyla geçen zaman kaybı vardı.
Şimdi anlaşıldı ki; bir ticareti, bir işi yapabilmek için özellikle idari ve yönetim alanında üç tane ana faktöre gereksinim var. Bu üç ana gereksinimlerden biri telefon, diğeri internet ve tabii ki de teknoloji ürünü tablet ve bilgisayarlar. Bilgisayarımız, telefon, internet ve bu üçü bir arada olduğu her yer aslında bir ofis. Bir arada olmadan toplantı yapmak için, dijital platformlar, çeşitli uygulamalar kullanılabilir. Zaman kaybı, trafik stresi, gerekli gereksiz uçuş, iş seyahatleri olması gerekmiyormuş. Gördük ki; hem bir dünya gereksiz masraf hem de zaman kayıplarını yaşamışız. Dolayısıyla nerede olduğumuzun önemi yok, tamamen ne yaptığımızın önemli olduğu ortaya çıktı.
Bir kez daha anlaşılmış oldu ki; gereğinden çok harcamalar yaptığımız yatırımların ya da sahiplenmelerimizin olduğunu fark ettik. Ev, arazi, binalar ve beton gibi yatırımlara fazlasıyla gereksiz para harcandığını gördük. Çünkü; betonlar yatırım yapmak değil, hayatımızı harcamak olmuş ve para harcadığımız bu betonların, aynı zamanda bizi harcamaya başladığını gördük. Yeşilliğe, toprağa, bahçeye ve neye daha çok ihtiyacımız olduğunu bir kez daha fark ettik. Bu sebepten dolayı, Covid19 Corona virüs salgını yaşadığımız bu süreçte değer yargılarımız değişti. İnsanların ihtiyacı olan hümanizmin daha çok ön plana çıktığı ve çok egoist, çok bencil yaklaşımlar ve çabalarla çalışmalarda bulunduğumuzu fark ettik. İhtiyacımız olanın petrol boruları değil, küçük solunum boruları olduğunu fark ettik ve tasavvuf dilinde söylemek gerekirse, nefsimiz uğruna, nefesimizden olmaya başladık. Egoistliğimiz yüzünden aslında az daha nefesimizden oluyormuşuz.
Nefsimiz uğruna, nefesimizden olmamak dileğiyle…
Turgay Papakçı
#işdünyası #turgaypapakci #turgaypapakçı